BLAST Rivals’ta yarı final bileti alan Vitality, Spirit karşısında zor bir sınav verdi. Mayıs ayındaki önceki Rivals turnuvasından bu yana ilk kez karşılaşan iki ekip, bu kez üç haritalık, iki uzatmalı, sinir testine dönüşen bir seride kozlarını paylaştı.
Seriyi 2-1 kazanan Vitality’de Shahar “flameZ” Shushan, HLTV’ye verdiği röportajda hem takımın performansını hem de yarın oynanacak Falcons maçı öncesi ruh hâlini anlattı. İsrailli oyuncu, bu galibiyetin takımı “eski seviyesine” döndürme adına kritik olduğunu düşünüyor ancak yine de odaklandıkları şeyin sonuç değil, süreç olduğunu vurguluyor.
“I think this was exactly the game we needed to kind of, like, get back into form in some sense, because I’m not sure what the situation is right now,” diyen flameZ, performans anlamında bazı eksikleri hâlâ hissettiklerini de saklamıyor.
“Final gibiydi, tam da ihtiyacımız olan yoğunluk vardı”
Spirit karşısındaki seri, istatistik kâğıdında “2-1 galibiyet” olarak dursa da flameZ’e göre oyun içinde yaşananlar bir grand final atmosferini aratmadı:
- Takım içi iletişimin sürekli en üst seviyede olduğu,
- Chaotic, bol clutch’lı, uzatmalara giden turların yaşandığı,
- Bir kez daha 1’e 5 kaybettikleri bir senaryo…
flameZ, bu yoğunluğun takıma iyi geldiğini söylüyor:
Bu maçta sık sık “her an her şey olabilir” hissi yaşadıklarını, bazı anlarda oyunun Spirit’e gitme ihtimalinin çok yüksek olduğunu ama yine de birlikte kalarak seriyi çevirdiklerini belirtiyor. Ona göre bu tür maçlar, hem dayanıklılık hem de takım kimyası açısından en güçlü testler.
“CS tarafında bazı şeyler eksik, ama bahane üretemeyiz”
Seri sonrası form durumuyla ilgili soruları da yanıtlayan flameZ, Vitality’nin hazırlanma sürecinin ideal olmadığını kabul ediyor:
- Takımın son dönemde istediği kadar idman yapamadığını,
- Bazı taktik ve oyun içi detaylarda eksiklik hissettiklerini,
- Buna rağmen bu durumun sadece kendilerine özgü olmadığını vurguluyor.
“I feel like we may be lacking some stuff in CS, and maybe a bit of practice could help, but every team is on the same, like, standards. So we can’t complain.”
Bu sözlerle, takımdaki havayı “bahane aramaktan uzak” şeklinde özetliyor. Geçen sezonun Vitality’sinin en büyük gücünün de bu olduğunu hatırlatıyor:
Takımın çoğu zaman çok özel hazırlıklara değil, birbirine güvenen bir çekirdeğe, maç içinde doğaçlama üretilen round’lara ve yüksek enerjiye yaslandığını söylüyor. Spirit karşısındaki maçın da tam olarak bu kimlikle kazanıldığını düşünüyor.
apEX, donk ve ZywOo: Maçın üç hikâyesi
Röportajda öne çıkan üç başlık ise apEX’in liderliği, donk’a karşı oynamak ve ZywOo’nun geç açılması oldu.
apEX’in sözleri ve uzun serinin psikolojisi
Mirage’ta skor 15-12 olduğunda, takım kaptanı apEX’in “Finally, we’re playing fucking good” sözleri yayıncıların da not düştüğü bir an oldu. flameZ ise o anı pek hatırlamadığını söylüyor, hatta şakayla karışık “Bazen TeamSpeak’te Dan’i mute’luyorsun” diyerek gülüyor.
Buna rağmen Fransız kaptanın iyi call’lar yaptığını, herkesin kritik anlarda katkı verdiğini, bu tip cümlelerin de takımın havasını yumuşatmak için söylendiğini ifade ediyor. Aynı anda mezii’nin maç bitti sanıp kulaklığını çıkardığını, o yüzden daha çok takım arkadaşına odaklandığını anlatıyor.
donk’a karşı oynamak: “Flash’sız imkânsız”
Spirit denince akla gelen ilk isim elbette donk. flameZ, genç yıldızı durdurmanın yolunun iyi hazırlanmış util kullanımından geçtiğini düşünüyor:
- Çok sayıda flash,
- Doğru zamanlı trade girişimleri,
- Her execute’ta disiplinli pozisyon alışları…
Buna rağmen bazı anlarda “yapacak bir şey olmadığını” kabul ediyor:
donk’un 1v5 kazandığı round’u, Dust2’de üç kill çıkardığı pozisyonu ve normalde “üçüncü kill benim” dediği yerlerde bile öldüğünü anlatıyor. Ancak Vitality’nin de ZywOo ve ropz gibi aynı etkiyi yaratabilecek bireysellere sahip olduğunu, bunun dengeyi kurduğunu ekliyor.
ZywOo’nun geç açılması ama maçın kaderini değiştirmesi
Nuke’ta çok iyi bir oyun sergileyen ZywOo, Mirage’ın başında pek oyuna giremedi. flameZ’e göre bunun sebebi:
- B tarafında oynadığı için aksiyonun çoğunun orta ve A tarafında gerçekleşmesi,
- Bazı round’larda silah saklamak zorunda kalması ve ritim bulamaması.
Ancak CT yarısının sonlarına doğru stilini biraz değiştirip daha fazla inisiyatif aldığında, sonrasında T tarafında da özgürleştiğinde, yeteneğinin devreye girdiğini söylüyor. Röportaj sırasında herkesin “O efsane Galil round’unu gördün mü?” diye sormasına rağmen, flameZ henüz hangi pozisyondan bahsedildiğini tam çözmediğini, ama yakın zamanda hafızasına kazınacağından emin olduğunu belirtiyor.
Falcons maçı ve Major hedefi: “Sonuçtan çok sürece odaklıyım”
Vitality’nin sıradaki rakibi, turnuva boyunca yüksek form grafiğiyle öne çıkan Falcons. flameZ, rakiplerinin şu an kendilerinden daha iyi durumda olduğunu açıkça söylüyor:
“I think they’re in better form than us right now,” diyerek, bireysel anlamda da m0NESY, NiKo ve kyousuke gibi isimlerin ağırlık koyabildiği bir takım olduklarını hatırlatıyor.
Yarınki yarı final, Vitality’yi bir kez daha üst üste dördüncü büyük finaline taşıyabilir. Buna rağmen flameZ, bu maça “sonuca kitlenmiş” şekilde çıkmak istemediğini net ifade ediyor:
“Tomorrow I think I won’t come with high expectations towards the outcome of the game but more towards the process… we need to focus game by game, map by map, try to improve, build a better map pool, and then come into the Major with a very strong six-map pool.”
Yani Vitality cephesinde asıl plan, BLAST Rivals kupasından çok yaklaşan Major için sağlam bir altı haritalı map pool oluşturmak. falmeZ’in gözünde Falcons maçı, bu sürecin bir parçası:
- Harita havuzunu geliştirmek,
- Oyun içi iletişimi eski seviyesine çekmek,
- Zor maçlarda yeniden “otomatik vitese” geçebilen Vitality kimliğini geri kazanmak.
Sonuç olarak Spirit galibiyeti, Vitality’nin kâğıt üzerindeki bir üst tura çıkışından daha fazlasını ifade ediyor. flameZ’e göre bu maç, takımın hem mental hem taktik anlamda kendine gelmeye başladığının işareti. Yarın Falcons’a karşı alınacak sonuç ne olursa olsun, asıl odak noktası net: Major’a en güçlü hâliyle gitmek.